Prof. Dr. F. Hümeyra YerlikayaAydemir
Kolajen Takviyesi mi? Kemik Suyu mu?
Tarih kitapları Antik Çin'in dört güzelinden biri olan ve Tang Hanedanlığı'nın "Altın Çağı" nın çöküşünde önemli rol oynadığı ifade edilen Yang Guifei’nin güzellik sırları arasında "Ejiao" kullandığını yazar. Ejiao, eşek derilerinin haşlanmasıyla yapılan jelatin yani şu meşhur bugünkü yazımıza konu olan kolajen. O zamanlar, Ejiao yalnızca toplumda yüksek statüye sahip kişilerin elde edebildiği birinci sınıf bir malzemeymiş. Ejiao "kutsal ilaç" olarak isimlendirilip, adet ağrısını geçirdiğine, kadınların doğumdan sonra saç dökülmesini önlediğine, osteoporozun önlenmesinde ve kuru/pürüzlü cilt iyileştirmesinde faydalı etkilere sahip olduğuna inanılırmış. Günümüzde Ejiao'ya olan talep, muhtemelen insanların ömürlerinin uzaması ve ekonomik büyüme nedeniyle harcayacak daha fazla paraya sahip olması nedeniyle katlanarak artmış durumda. Artan talep eşekleri çok değerli hale getiriyor ve hatta Çin'in ve dolayısıyla dünyanın eşek nüfusunu riske atıyor.
Binlerce yıl önce Geleneksel Çin Tıbbı'nda ortaya çıkan bir durum aslında kolajen takviyesi.
Bugün baktığımızda Kolajen Takviye Pazarı 2023 yılında 2,2 milyar dolar olarak bildiriliyor. Kolajen Takviye endüstrisinin 2024 yılında 2,3 milyar dolardan 2032 yılına kadar 3,1 milyar dolara çıkması bekleniyor.
KOLAJEN NEDİR?
Kolajen, insan vücudundaki tüm proteinlerin yaklaşık %30'unu oluşturan bir yapısal protein türüdür. Kas, cilt, bağ dokuları ve kemikler dahil olmak üzere vücudun her yerinde bulunur. Çeşitli organlarımızın dokularının temelini oluşturan canlı bir çerçevedir. Et, tavuk, balık, yumurta ve kemik suyu dahil olmak üzere birçok yiyecek kolajen içerir. Vücudumuz sürekli olarak kolajen sentezler. Sentezlenme süreci hastalık, stres, güneş ışınları, sentetik ve kimyasal maddelerle temas veya diğer zararlı faktörler nedeniyle bozulabilir veya sentezi yavaşlamaya başlar, ki bu yaşlandıkça olur. 25 yaşından sonra, vücudumuzdan yılda %1,5 oranında kolajen kaybetmeye başlarız, bu nedenle 45 yaşına geldiğimizde vücudumuzdaki kolajenin %30 kadarı kaybolmuş olur.
KOLAJEN VE KOLAJEN PEPTİTLERİ AYNI ŞEY MİDİR?
Tam olarak değil. Kolajen peptitleri, hayvansal kolajenin parçalanmasıyla yapılır. Yani, kolajen tam bir protein iken, kolajen peptitleri bu proteinin parçalarıdır. Tüm kolajenin vücut tarafından sindirilmesi veya emilmesi zordur, kolajen peptitleri ise kolajenin daha küçük parçaları olduğu için daha kolay emilir ve sindirilebilirler. Kolajen takviyeleri kullandığınızda, "kolajen peptitleri" adı verilen şeyi tüketiyoruz. Kolajen peptitler, toz formunda (sıvı ile karıştırılabilir) ve kapsül formunda bulunabilir. Kolajen takviyeleri sığır, balık, domuz ve tavuk yan ürünlerinden (bağ doku, kıkırdak, deri vb.) ve yumurta kabuklarından elde edilmektedir.
KOLAJEN TAKVİYESİ VE PROTEİN TOZU ARASINDAKİ FARK NEDİR?
"Protein tozu" aslında birçok farklı türdeki takviye için kullanılan bir çatı terimdir. Kolajen takviyesi bu çatının altına girer. Temel fark ise kolajenin vücudumuzun ihtiyaç duyduğu temel amino asitlerden bazılarını içermemesidir. Kolajen, özellikle glisin, prolin, hidroksiprolin ve arginin adı verilen amino asitlerden oluşur. Protein tozu genellikle diyetimizden almamız gereken dokuz temel amino asit de dahil olmak üzere çok çeşitli amino asitlerden oluşur.
Kolajen takviyeleri cilt sağlığı, eklem sağlığı ve hatta kemik yoğunluğunun iyileştirilmesi gibi benzersiz faydalara katkıda bulunduğu için kullanılmaktadır. Kas geliştirmeye çalışıyorsanız, yemeklerinize tam bir protein kaynağı eklemeye çalışıyorsanız veya yediğiniz protein miktarını artırmanın uygun bir yoluna ihtiyacınız varsa protein tozu sizin için daha iyi bir seçenek olabilir.
KEMİK SUYU NEDİR?
Kemik suyu, hayvan kemiklerinin (tavuk, dana veya balık) sebzeler, otlar ve baharatlarla birlikte kaynatılmasıyla elde edilen besin açısından zengin bir sıvıdır. Nispeten yavaş ve uzun bir pişirme işlemi ile oluşturulur. Kemik suyunda bulunan besin maddelerinden bazıları; Kalsiyum, Magnezyum, Potasyum, Fosfor, Çinko, Demir, Manganez, Selenyum, A vitamini, Omega-3 yağ asitleridir. Seçtiğiniz kemik suyunun tam içeriği, onu yapmak için kullanılan kemik ve bağ dokusu türlerine bağlıdır. Kullanılan kemik türüne, pişirme süresine ve diğer malzemelere bağlı olarak, bir fincan kemik suyunda 6-12 gram kolajen proteini bulunabilir.
KEMİK SUYU VE KOLAJEN ARASINDAKİ FARK NEDİR?
Bu farkı bahçenizden topladığınız bütün bir meyveyi (kemik suyu) tüketmek ile marketten satın aldığınız meyve suyunu (kolajen) tüketmek gibi düşünebilirsiniz. Kolajen takviyeleri, kimyasal işlem kullanılarak çeşitli kaynaklardan elde edilen tek bir proteindir. Her ikisi de potansiyel sağlık yararları sunar, ancak kemik suyu daha fazlasını sağlar. KEMİK SUYU DAHA AZ İŞLENMİŞTİR. Kemik suyunun yavaş pişirme süreci (ve sağlıklı elma sirkesinin eklenmesi!) hayvan kolajenini doğal olarak daha küçük, sindirimi daha kolay kolajen peptitlerine ayırır. Vücudunuz bunları kolayca emer. Kemik suyu kolajen proteini, jelatin, ekstra amino asitler, vitaminler ve mineraller ve daha bilim dünyasının keşfedemediği bir sürü yararlı maddeler içerir. Birçok kemik suyu tarifi ayrıca besin profilini daha da geliştirmek için sebze, ot ve iltihap önleyici baharatlar eklemeyi gerektirir. Kolajen takviyeleri bu sağlık artırıcı güzelliklerin bolluğundan yoksundur. Üstelik bir takviye olarak, literatürde kolajenin gözle görülür cilt değişikliklerine bağlayan veriler ezici değil…
Her şeyde olduğu gibi…..
Merada yetiştirilen hayvan ürünleri, geleneksel muadillerine kıyasla üstün besin profilleri sunar. Bu hayvanlar, doğal, besin açısından yoğun, yem açısından zengin bir diyete sahip olma eğilimindedir ve bunun sonucunda kemikler ve dokular, temel vitaminler ve mineraller açısından daha yüksek seviyelerde iyi şeylerle doludur. Ayrıca, antibiyotiklere ve hormonlara daha az maruz kalırlar. Sonuçta kemik suyu bile yaparken mümkün olduğunca merada yetiştirilenleri seçin!
ÖNEMLİ!!!
Örneğin kırışıklıklarınızı azaltmak veya menisküs problemleri yaşıyorsunuz bu durumu iyileştirmek için kolajen takviyesi aldınız. Sadece kolajen takviyesi ile vücudunuzda gerekli yerlerde kolajen sentezi olmayabilir. Şöyle düşünelim, tek sıra boncuk tanelerinden oluşan bir tespih parçası düşünün. Vücudunuza bu tespih parçası girdiğinde vücudunuzun bunları emebilmesi için bütün boncukları tek tek parçalaması gerekir. Parçaladıktan sonra bu boncuk tanelerini gerekli yerlere taşıması gerekir. Taşıdıktan sonra gerekli yerde tekrar bu boncukları birleştirip tespih haline getirip tekrar uygun yere yerleştirmesi gerekir. Sadece elinizde boncuk varlığı ile bunu yapabilir misiniz? Tabi ki hayır. Yapıştırıcılar, taşıyıcı sistemler, yollar ve köprüler ve daha neler neler. İşte vücudumuzda kolajen sentezi için sadece amino asitlere değil aynı zamanda C vitamini, bakır, çinko, aktivatör ve daha bir sürü şeye ihtiyaç duyarız. Bunu tek bir tablete şuandaki bilim sığdıramaz. Ama bir bardak kemik suyunda bunları bulabilirsiniz.
Hem kolajen takviyesi hem de normal protein tozu, et, tavuk, yumurta veya fasulye gibi gerçek gıda protein kaynaklarını satın almaktan daha pahalı olacaktır. Vücudunuzun kolajen seviyelerini veya kemik sağlığını desteklemek için kolajen yemeniz veya kolajen takviyeleri almanız gerekmediğini belirtmek isterim. Aslında, diyetinizde yeterli miktarda yüksek kaliteli protein, D vitamini, kalsiyum, C vitamini ve çinko içeren besinleri tüketerek vücudunuzun kolajen yapmasına ve sağlıklı kolajen seviyelerini ve kemik dokusunu korumasına yardımcı olabilirsiniz.