Konyaspor 2023-2024 sezonunun ilk mağlubiyetini evinde İlhan Palut`un takımı Rizespora karşı aldı. Dramatik bir mağlubiyet oldu desek yanlış söylemiş olmayız galiba. Açıkçası ben maçtan bırakın üç puanı bir puan almayı dahi beklemiyordum ki sonuç düşündüğümden farksız olmadı. Sebebini herhalde Konyaspor`u takip eden ve İlhan Hocayı bilen herkes tahmin edebilir.
Maç öncesi; geçtiğimiz haftalarda rakip takım ile takımımızın performansları, transferleri ve yaşadığı süreçler göz önüne alındığında taraftarın kafası baya karmaşıktı. 4 maçta 8 puan alan takımımızın oynadığı oyunu tam çözememenin de verdiği gerginliğin yanında rakip teknik direktörün maça olan maksimum konsantrasyonu da gözlerden kaçmıyordu.
Konyaspor taraftarının hem Aykut Hocaya hem Sergen Hocaya hem de İlhan Hocaya sevgisi ve saygısını herkes bilir (en azından ben öyle biliyordum…). Bu sebeple de maç başlarken taraftarın İlhan hocaya hoş geldin minvalinde tezahürat yapacağını bekliyordum ki hayal kırıklığı yaşadım. Açıkçası onca yaşanana rağmen İlhan hocanın tarihimize geçen başarısı ve kulübümüzün geçmiş kültürünü göz önüne alınca böyle bir beklenti oluşmuştu bende. Bu beklentinin yanında maç ortasında İlhan hocaya tezahürat yapılmasını da beklemiyordum ki bu da baya şaşırttı beni. Yapılan tezahüratın maçın başında yapılmasını ne kadar bekliyorsam maçın ortasında yapılmasını da çok uygun görmedim. Taraftar gruplarının yönetim ile ilişkilerini çok iyi bilmemekle birlikte İlhan Hocaya tezahürat konusunun bu ilişkiler açısında etkili olduğunu düşünüyorum.
Maça gelecek olursak. Maçın yaklaşık 75 dakikasının rakibin kontrolünde geçtiğini söylemek yanlış olmaz. Takımımız ikinci yarının başında istediği oyunu oynayabilirken geri kalan kısmında ne organize olabildi ne de maça etki edebildi. Özellikle son dakikalarda geriye çok yaslandı ve rakibi cesaretlendirerek önce üç puanı sonra da bir puanı kaybetti. Kısacası rakip teknik direktörün sevinmesine mani olamadı. Konyaspor ile rakibin oyuncu kalitesinin çok farklı olmadığını sahada gördük. Sahadaki tek fark hocalar arasında kalite ve istek farkıydı. Bu da sonuca yansıdı.
Transfer sezonu şükürler olsun ki bitti. Alınan ve giden oyuncuları karşılaştırdığımızda kalite açısından bir fark yokken yaş olarak yaşlı bir kadro kurduğumuz ortadır. Miadını doldurmak üzere oyuncular alan takımımız, Başkanımızın söylemlerini doğrulamaz nitelikteydi. Gençleri satıp futbol için yaşı geçmek üzere olan oyuncuları alarak takımın yaş ortalamasını arttırdık. Hele bir transferimiz var ki evlere şenlik. İki senedir maça çıkmamış beyninde futbolu bırakmış Gökhan Töre`yi neden aldığımızı yönetimimiz anlatırlarsa çok seviniriz. Bizler her fırsatta gençleri oynatsın hoca diye kendimizi yırtarken gençlerin mevkisine oynamayacak adamlar alarak gençlerin önünü tıkar bir tavır görüyoruz. Açıkçası Başkanın söylediklerinin tamamen tersi bir politika izlendiğini görüyoruz. Önce para kazandıracak transferler yapacağız derken emekliliği gelmiş oyuncular aldık. Daha sonra gençlere şans vereceğiz derken gençleri unutturacak oyuncular aldık. Tüm Konya takıma sahip çıkmalı derken şehri futbola küstüren bilet politikası gördük. Tamamen çelişkilerle dolu bir anlayışı ibretle izliyoruz.
Yazılacak çok şey var. Sabredelim, gelecek haftalarda daha iyi değerlendirelim…
Saygı ve selamlarımla…
