
Mehmet Ali Mızırak
Aile Şirketleri ve Temel Sorunları
Kuruluş hikayeleri farklı olsa da Aile şirketlerinin yaşadığı sorunlar ve dağılma hikayeleri genelde benzeşim gösterir.
Ülkemizde ve dünyada kurulmuş olan şirketlerin Ülkelere göre küçük farklılıklar gösterse de yaklaşık yüzde 95'lik kısmı aile şirketleridir. Kalanı ise kamuya ait şirketlerdir.
Genel bir ilke olarak aile şirketleri temel karakterini başta kurucu olmak üzere aile üyelerinin kişilik özelliklerinden ve aile değerlerinden alır.
Genel bir gözlem olarak aile şirketlerinin kendi iş ve etkinlik alanlarında başlangıçta önemli bir başarı sağladıkları buda ailenin içinde müteşebbis ruhlu birinin çıkıp yani gözü kara başkasının yanında çalışıp işi öğrenip daha sonra kendi işini kurmasıyla sonra hızla bunu geliştirmesiyle başlar. ama belirli bir büyüklüğe geldiklerinde eski iş odaklı duruşlarını değişip ilişki odaklı bir yapıya geçtikleri görülmektedir. Yani aile üyelerinin birbirleriyle uğraşmaşları başlar. İşde burdan sonra kötüye yada çöküşe gitmenin kokuları duyulmaya başlar.
İbni Haldun un mukaddime adlı eserinde devletlerin akıbetini şu şekilde özetlediği görülür
Zafer ve kuruluş
Otorite ve Yükseliş
Refah ve Ümran
Duraklama
İsraf bozulma ve yıkılma aşamasıdır.
Buradan hareketle aile şirketlerinin yaşam döngüsünü şu şekilde formüle edebiliriz;
Müteşebbis ruhun İşi öğrenmesi ve Kendi işini kurması
İşi tutturması Üretim ve Satışta başarı
Yakın çevresi özellikle Kardeşin işletmeye ortak olması (Biz Duygusu)
Servetin kazanılıp mülkiyetin genişlemesi
İşin Zirvesi
Çalışanlarda liyakatin gözetilmeyip çalışmayan aile üyelerinin işe belirleyici olma konuma gelmeleri
Kişisel çıkarlar ve Aile bireyleri arasında güvensizliğin oluşması
Sistem ve profesyonel yönetim arayışları
Yeni Kuşaklara devir (Ben Duygusu)
Duraklama
İsraf
İşletmeyi satma yada yeni ortak arayışı
Ve dramatik son.
Aslında Allah'ın yarattığı her varlık her şey Yok olmaya mahkumdur. Bu ister insan olsun İster kurum olsun isterse devlet ve medeniyet olsun var oldukları günden itibaren bozulmaya ve kendi sonuna doğru hızla koşar.
Burada insan için bir parantez açarsak insan Allah tarafından kendine bahşedilen sonunu bilemediğimiz hayatı kendi tercihleriyle yaşar ve sonuçlarına katlanırız.
Aile şirketlerinde iki temel güç karşı karşıyadır.
Birincisi Duygu ve gelenek göreneklerin (değerlerin) yer aldığı AİLE
İkincisi İş Karlılık mantık ve kuralların hakim olduğu olgu İŞLETME (ŞİRKET)
Bu iki yapı birbirini desteklerse çok güçlü bir aile şirketi ortaya çıkar
Ama bu güçler birbirleriyle çatışırsa o zaman birbirlerine zarar veren ik güç odağı oluşur.
Bu güç çatışmasında birde bireylerin Karakteristik tarafları İnsani tarafları ve ahlaki tarafları zayıfsa bu çatışma daha şiddetli olup çöküşte daha hızlı olmaktadır.
İale Şirketlerin karşı karşıya kaldıkları problemleri şu şekilde özetleyebiliriz;
Kurumsallaşma ve profesyonelleşme yetersiz
Aile içinde yaşanan sorunlarınların işe yansıtılması
Aile içinde liderlik mücadelesi
İşlerin kurallara bırakılmaması
Değişime direnç gösterme
Patron güdümünün baskın hale gelmesi
İkinci kuşağın aşıılıklar içinde yetiştirilmesi
Düzenli toplantı alışkanlıklarının olmamamsı
Akrabalığın kayırılması
Yetki ve sorumluluğun belirsizliği
Aile şirketlerinin Avantajları
Yüksek Girişim isteği
Hızlı Karar verilmesi ve uygulamaya geçilmesi
Risk alınabilmesi
Yüksek rekabet gücü
Güçlü liderlik yapısı
Çok çalışma
Sermayenin öz kaynaklara dayanması
Aile şirketlerinin sürdürülebilmesi için aile ile kurumun madde ve mana değerlerinin birbirlerini destekleyecek şekilde düzenlenmesi gerekir. Yani Maddi sermaye ile birlikte manevi sermaye birlikte olmalı.
Araştırmalar ve gözlemler gösteriyor ki Kuruluş döneminde baskın olan birliğin bağlılığın ve dahi BİZ olgusunun en önemli unsuru mana değerlerine sahip çıkmaktır. Nedir bu mana değerleri;
Sevgi, Saygı, Ahlak, Erdemlilik, Büyüğe saygı, Çalışkanlık ve Gelişen dünyadan farkındalığa sahip olma
Yani Hazreti Mevlana'nın Pergel Metaforunda olduğu gibi; İnsanın bir yönü pergelin sabit ayağı gibi kendi kültür ve ruh birikimine dayanmalı diğer yönünde pergelin hareketli ayağı gibi yeryüzündeki gelişmelerin, değişmelerin peşinde olmalı.
Aile şirketlerinin Uzun süreli ekonomik yaşamını sürdürmesi ve başarılı olması için şu iki unsur çok önemlidir
Ailede adaletin sağlanması ve yeni kuşakların yetiştirilmesi
İşletmenin temel değerleri ve bilimsel yönetim anlayışının hakim olduğu kurumsallaşma
Aile Şirketlerinde Roseto Etkisi gerçekleşir mi?
Roseto, İtalya’da bulunan kırsal bir yerleşim alanı, Türkiye’nin bir köyü gibi düşünebiliriz. 1800’lü yılların sonunda Amerika’ya gitmeye karar veren bir grup Roseto köylüsü orada bir düzen kuruyor, bir süre sonra neredeyse bölgedeki herkes Amerika’ya göç ediyor ve orada yeni bir hayat kuruyor.
Hepsi aynı bölgeye yerleşen Rosetolular kendilerine ait küçük bir dünya kurdular ve dışa açılmadan orada yaşamaya başladılar. O bölgeye yakın konumlara sıklıkla tatil yapmaya gelen Dr. Stewart Wolf bir meslektaşı ile sohbet ederken Roseto isimli bu küçük yerleşim yerinde 65 yaş altı kimsenin kalp hastası olmadığını öğreniyor ve şaşırıyor çünkü o günlerde Amerika’nın en büyük sorunu kalp hastalıkları!
Daha ilginci bölgede bir bağımlılık sorunu yaşayan, intihar eden ya da büyük suçlar işleyen kimse yok. İnsanların hem bedenen hem de ruhsal açıdan bu kadar sağlıklı olması Dr. Wolf tarafından ilgi çekici bulunuyor ve konu 1961 sonrasında büyük bir ekiple araştırılıyor.
Araştırma ile ilgili sonuçlar 1966 yılında American Journal of Public Health dergisinde yayınlanan Social aspects of coronary heart disease in two adjacent, ethnically different communities isimli makalede karşımıza çıkıyor. Makalede komşu köylerde yaşayan ama farklı etnik kökenlere sahip iki farklı topluluğun koroner kalp hastalığı faktörleri karşılaştırılıyor.
Araştırmalarda önce “bu durum Rosetoluların beslenme alışkanlıkları ile ilgilidir” düşüncesi hakim oluyor ama baktıklarında çoğu kişinin kilolu olduğunu ve sağlıksız beslendiklerini görüyorlar.
İş alışkanlıkları, spor ile bir bağlantıları da yok, sabah kalkıp koşu da yapmıyorlar, bunun üzerine bir de püfür püfür sigara içiyorlar! (Sigara sağlığa zararlıdır)
Komşu köy Bangor’da millet kalpten patır patır hastaneye giderken Rosetolular ne yapıyordu da bu durumdan etkilenmiyorlardı? Roseto’da aradıkları çözüm, Roseto’nun kendisiydi. Araştırma yaparken burada uzun süre insanları gözlemleyen bilim insanları, halkın birbiriyle olan bağına dikkat ediyor ve bu sağlıklı yaşamı, halkın kendi aralarındaki ilişkilerine bağlıyor. Aynı evde 3 kuşak yaşıyor, zenginler durumu iyi olmayanlara yardım ediyor, aile yapısı ve hemşehricilik çok güçlü…
Sağlıklı yaşamak için sadece sağlıklı beslenmek ya da düzenli spor yapmak yetmiyor, huzur da çok önemli, aile yapısı da çok önemli. İtalya’dan Amerika’ya gelen ve birbirine sımsıkı kenetlenen aileler ve sosyal yaşamlarının sağlıklarına olan bu etkisi “Roseto Etkisi” olarak tıp tarihine geçmiştir.
Üst kısımda yazdıklarımı okudunuz, 1961 yılında genç bir doktorun yaptığı araştırma ne gibi bir sonuçla tamamlanıyor. Bu araştırma yapılırken Roseto ve komşusu Bangor‘un 1935-1985 aralığındaki ölüm raporları ve kalp krizi vakaları inceleniyor ve 1992 yılına gelindiğinde Dr. Stewart Wolf ölüm oranlarının geçmiş 50 yılını karşılaştırmaya karar veriyor.
Roseto’da neler oldu, hala sağlıklılar mı, hala mutlular mı?
Bu araştırmanın sonuçları yine aynı dergide The Roseto effect: a 50-year comparison of mortality rates başlığı ile yayınlanıyor,
İtalya’dan Amerika’ya gelen ve birbirine sımsıkı sarılan halk Amerikanlaşmıştı!
Rosetolu çocuklar okumak için köylerini terkettiler, bazıları diğerlerine göre daha çok para kazandı ve memleketlerinin yakınına havuzlu villalar yaptırdılar. 1971 yılında 45 yaşından küçük bir Rosetolu kalp krizinden hayatını kaybetti.
Malcolm Gladwell bu durumu şöyle anlatıyor: Rosetolular da şimdi, başkaları gibi yaşıyor, onlar gibi ölüyor…
Roseto, artık sen de herkes gibisin. Göç alan ve göç veren bu topluluğun bize verdiği önemli mesajlar var. Para her şey değildir, mutluluk ve sağlık satın alınamaz. Var olma sevincimiz azalınca bedensel ve ruhsal hastalıklara daha açık hale geliyoruz.
Roseto etkisi aile şirketleri içine geçerlidir. Zira tipik bir aile şirketinin kurucusunun ve ailenin temel karakterini, ortak değerlerini ve yaşama biçimini sürdürdüğü oranda uyumlu ve başarılı olduğunu söylenebilir.
Başarılı olan aile şirketlerinin kendilerine has kültürünü örfünü ve yaşama biçimini koruduklarına şahit oluyoruz.
Bu şekilde aile ve şirket zamanla oluşabilecek çevresel etkilerden kendisini koruyabilir varlık nedeninden uzaklaşmadan ve saygısını yitirmeden sürdürebilir bir alt yapı yakalamış olur. Nitekim en eski aile şirketlerinin ortak özelliklerinin başında aile kültürünün nesilden nesile korunması gelir.
Dünyadaki en eski Aile şirketleri hangileridir?
İşletme Adı Ülke Kuruluş Yıl
Kongo Gumi Japonya 578
Nishiyama Otel Japonya 705
Chateau de Gonlaine Fransa 1000
Barone Ricasoli İtalya 1141
Zilciyan Türkiye 1623