Prof. Dr. F. Hümeyra YerlikayaAydemir

Prof. Dr. F. Hümeyra YerlikayaAydemir

Çay İçmek Bağırsaklarımıza İyi Geliyor

Birçok ülkede kültürel öneme sahip ÇAY, rahatlamanın, huzurun, misafirperverliğin, keyifli sohbetlerin ve geleneğin vazgeçilmezidir. Çay, dünyada sudan sonra en çok tüketilen içecektir. Bu kadim iksir, aynı zamanda güçlü sağlık faydalarıyla da değerlidir. Peki çayın bağırsaklarımıza olan faydalarını biliyor muyuz? Evet, ben bugünkü yazımda biraz bundan bahsetmek istiyorum. Her gün içtiğimiz çayın bağırsaklarımız üzerindeki inanılmaz faydaları….

Öncesinde çay nerelerden bize geldi ona bakalım.

Çay keyfinin geçmişi MÖ 2737 yılına, Çin İmparatorluğu’na kadar uzanır. Çin’in yüksek yerlerinde yabani olarak yetişen çay bitkilerinin yaprakları, Çin İmparatoru Shen Yung’un ordusunun su kaynattığı kazanlara düşer. Bu suyu içenler keyiflenir ve kendine gelir. Bu basit olay, yüzyıllar süren bir çay aşkının başlangıcı olmuştur.

Çin de en çok tercih edilenler yeşil ve oolong çaylarıdır, ancak siyah çay 1730'lara kadar ortaya çıkmamıştır. Bir yeşil çay fabrikasının üretimi aksadığında ve sevkiyatlar yapılamadığında yeşil çay yaprakları oksitlenmeye başlar.

Bu sayede siyah çayın kendine özgü rengi ortaya çıkmış ve bu mutlu tesadüf dünya çapında en çok sevilen içeceklerden biri haline gelmiştir.

Türkiye’nin 1900’lü yıllara kadar çayı pek tanımadığı, tanıdıktan sonra da kırmızı çizgisi haline geldiğini de belirtelim.

Camellia sinensis bitkisinden elde edilen geleneksel çaylar arasında siyah, beyaz, yeşil, sarı ve oolong çayları bulunur ve hepsi kafein içerir. Kafein miktarı, işleme derecesine ve son demleme süresine bağlı olarak değişir. Siyah çaylar gerçek çay türleri arasında en yüksek kafein içeriğine sahiptir. Siyah çay, taze çay yapraklarının ezilip kurutulması ve fermente edilmesiyle elde edilir; bu da yaprakların oksitlenerek renk ve aromasını değiştirir. Fermantasyon ne kadar yoğunsa, çayın rengi o kadar koyu ve aroması o kadar yoğun olur. Fermantasyon süreci sayesinde siyah çay, yaşlandıkça lezzetini koruyup geliştirebilir ve daha uzun süre saklanabilir. Oolong çayı kısmen fermente edilirken, yeşil çay fermente edilmez.

BAĞIRSAK SAĞLIĞI VE ÇAY

Çay yaprakları polifenoller, alkaloidler, amino asitler, polisakkaritler ve bazı proteinler ve mineraller içerir. Polifenoller, çayı sağlıklı bir içecek yapan en önemli bileşenlerdir. Yeşil çayın genellikle siyah çaydan polifenol açısından daha zengin olduğuna inanılsa da, çalışmalar bu çayların bu kimyasalların farklı türlerini hemen hemen aynı seviyelerde içerdiğini göstermektedir. Örneğin, yeşil çay epigallokateşin-3 gallat açısından en zenginken, siyah çay theaflavinler açısından en zengindir; araştırmalar her ikisinin de sağlık açısından faydalı olabileceğini göstermiştir.

Bilimsel araştırmalar, düzenli çay tüketiminin sağlık açısından faydalı olduğunu bizlere bildirmektedir. Her gün içilen çay, sindirim sistemini düzenlemeye, bağışıklığı güçlendirmeye, obezite, diyabet, nörodejeneratif hastalıklar, kardiyovasküler hastalıklar ve bazı kanserler gibi ölümcül hastalıklarla mücadeleye yardımcı olabilir. Geldiğimiz noktada bu etkilerin çoğunlukla bağırsak mikrobiyomu düzeyindeki değişime atfedilebileceği makul görünmektedir. Çünkü son çalışmalar, siyah çay, yeşil çay ve oolong çayı özlerinin insan bağırsağında faydalı bakterilerin büyümesini artırabildiğini göstermiştir.

Çayın içerisindeki polifenollerin prebiyotik aktiviteye sahip olabileceği, bağırsaktaki bakteri türlerinin oranını modüle edebileceği ve bunun da birçok sağlık yararına katkıda bulunabileceği ifade edilmektedir. Polifenoller, insan bağırsağında faydalı bakteriler olarak kabul edilen bakterilerin büyümesini ve yerleşmesini teşvik eder. Bununla beraber, polifenoller zararlı patojenik bakterilerin büyümesini de engeller.

Çay koy da içelim, kişinin kendini iyi hissetmesi, ruhsal ve bedensel olarak rahat olması, stres ve kaygıdan uzak durması anlamına gelirken, gördüğümüz kadarıyla bağırsaklara da şifa olacak…

ÇAYIN YAN ETKİLERİ

Siyah çayı ölçülü miktarda içmek çoğu insan için genellikle güvenlidir. İçilmesi gereken doğru bir miktar bilinmemektedir. Bu kişiye göre illaki değişecektir. Çay içmeyle ilişkili bilinen yan etkilerin çoğu, kafein ve tanen içeriğiyle ilgilidir. Bazı insanlar bu bileşiklere diğerlerinden daha duyarlıdır. Bu nedenle, çay alışkanlığınızın sizi kişisel olarak nasıl etkileyebileceğine dikkat etmeniz önemlidir. Yine de, günde en fazla 8 fincan (bardak) siyah çay içilebilir denilmektedir.

Kafein, mide zarımızdaki hidroklorik asit üretimini uyarır; bu asitler temelde yiyeceklerimizi sindirmeye yardımcı olur yani hazım kolaylaştırıcı etki gösterir. Hatta hidroklorik asit protein sindirim enziminin aktivitesi için gereklidir. O yüzdendir ki yoğun veya ağır et yemeğinin arkasından çay içme gereksinimi duyarız. Yalnız, çaydaki kafein, alt özofagus sfinkterini gevşetme ve midede asit üretimini artırma yeteneği nedeniyle mide ekşimesine neden olabilir veya önceden var olan reflü şikayetinizi şiddetlendirebilir.

Çaydaki tanenler hassas kişilerde sindirim dokusunu tahriş edebilir ve bulantı, mide ağrısı gibi belirtilere yol açabilir. Çaydan alınan aşırı kafein, melatonin üretimini azaltarak uyku düzenini bozabilir, kaygı ve huzursuzluğa neden olabilir.

Çayda kurşun, alüminyum, eser miktarda arsenik ve kadmiyum bulunabilir. Bu ağır metaller yüksek dozlarda insanlar için toksik olabilir. Yine siyah çayda yüksek oranda manganez bulunur. Vücudun bu minerale ihtiyacı vardır, ancak aşırı miktarda toksik olabilir. Çay ne kadar uzun süre demlenirse, bu toksik elementlerin konsantrasyonu o kadar yüksek olur. Çayın nerede ve nasıl yetiştirildiğine bağlı olarak, yapraklarda pestisit de bulunabilir.

MATCHA ÇAYI

Son dönemlerde fazlası ile meşhur bir çay. Matcha çayı, ince parçacıklar halinde öğütülmüş kurutulmuş bir yeşil çaydır. Daha yoğundur; sade yeşil çaydan daha fazla kafein ve polifenol içerir. Matcha çayı (tozu) tüketerek, aslında çay yaprağının tamamını, içerdiği her şeyle birlikte yutmuş olursunuz. Bu çayı yaparken, özellikle çok fazla toz kullanırsanız, kokusunda ve tadında bir "otsuluk" hissedebilirsiniz.

Kişisel tolerans farklılık gösterse de, matcha'da bulunan bitki bileşiklerinin yüksek miktarlarda tüketilmesi mide bulantısına, karaciğer veya böbrek toksisitesi semptomlarına neden olabilir. Matcha daha yoğun antioksidan içerdiğinden, tek bir fincan, yaklaşık 3 fincan normal yeşil çaya eşdeğer olabilir. Günde 2 fincandan fazla matcha çayı içilmesi önerilmez.

SICAKTA ÇAY İÇİLİR Mİ?

Sıcak içecekler vücut ısınızı artırır. Bu da terlemeye yol açar. Terlemek sizi serinletir. Çünkü nem buharlaşır ve vücudunuzun sıcaklığının bir kısmını alır. Sıcak içeceklerin vücut sıcaklığını düşürmesinin temel mantığı terleme sistemimizdir. Eğer terleme mümkün olmazsa bu sistem tamamen çöker ve sıcak içeceğin getirdiği yüksek ısı bizi daha da ısıtır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Prof. Dr. F. Hümeyra YerlikayaAydemir Arşivi