Okumanın yaşı yok
Merhabalar kıymetli dostlarım, haftanın ilk yazısı ile sizlerin karşısındayım. Bugün sizlere yine hayatın içinde ve keyifle okuyabileceğiniz bir yazı yazacağım.
Hazır 2024-2025 Eğitim yılı da kısa zaman içinde başlayacak. Bende buna yakışan bir metin hazırlamak istedim. Malum eğitim bu hayatta asla kendisinden vazgeçmememiz gereken bir konu. Bu bazen unutuyoruz ve hatta bazı dönemlerde vazgeçiyoruz ama eğitimsiz hiçbir şey olmaz.
Her şeyin başı sağlık bunu kabul ediyorum. Sağlıklı bir insan, birey olmadan hayatımızı devam ettirmemiz çok zor. Sağlığımız yerinde olduktan sonra bu hayatta en fazla üzerine düşeceğimiz, ilgileneceğimiz konu ise şüphesiz eğitim. Eğitim olmadan geçmiş olmaz, çünkü geçmişinizi bilmeniz lazım. Bunun yanında eğitim olmadan gelecekte olmaz. Eğitim olmadan hayal kurulmaz, insan kendisini geliştiremedikten sonra da yaşamın ne kadar önemi var siz düşünün.
Biliyorsunuz ki okumanın hiçbir şekilde yaşı yoktur. Türkiye'de okumaz - yazma oranı Avrupa seviyesinde ancak bunun yanında kitap okuyan toplum oranında ise listenin çok arkalarında.
Okuma-yazma biliyoruz ancak bunu sürekli hale getirmekte ciddi sorularımız var. Kitap okuma alışkanlığı olmayan bir toplumuz. Bu geçmiş dönemlere nazaran son dönemde daha da arttı.
Entellektüel kesim haricinde kitap okuyan oranı çok düşük. Yeni nesil öğrencilerin de bu teknoloji bağımlılığı durumları bu kitap okuyan yüzdesini son derece aşağıya çekiyor. Lütfen çocuklarına, çevrenizdeki tüm çocuklara kitap okumanın öneminden bahsedin. Okumadan, gelişmek, hayal kurmak imkansız...