Savunma Yoluyla Başa Çıkma Sistemleri

Savunma Yoluyla Başa Çıkma Sistemleri

İnsanlar stres oluşturan olaylar yaşadıkları zaman, bu sorunları bilinç düzeyinde kolayca çözemediklerinde, farklı duygu ve davranış sergilerler. Bireyler eğer yaşadığı olayın kaynağını tam bilmiyorsa bu durum kaygı verici bir duruma dönüşür ve ego kendisini korumak için bazı psikolojik mekanizmaları kullanır. Bunlara psikolojide savunma mekanizmaları adı verilir.

Bu mekanizmalar olaylara, kişilere göre farklı işler.
Bastırma, inkar, yansıtma, karışık tepki geliştirme, özdeşim kurma , yer değiştirme ve yüceltme gibi bir çok savunma mekanizmaları vardır.

Bunlardan en temel olanı inkar savunma mekanizması, bireyin hayatında kabullenmesi zor bir olayla karşılaşması sonucu ortaya çıkabilir. Bilinçdışı işleyen bu mekanizma stresle başa çıkmanın yollarından biridir. Travmatik olaylar, benlik algısını tehdit eden durumlar veya sevilen insanların kaybı inkar mekanizmasının devreye girmesine sebep olabilir. Örneğin kocasını kaybeden bir kadın onu kaybetmenin verdiği stres ve sıkıntı ile yüzleşmek yerine onun öldüğünü inkar ederek sanki o hala yaşıyormuş gibi her akşam sofraya kocası içinde bir tabak koyabilir.

Yine bir örnekle devam edersek iş yerinde patronuna kızan bir çalışan, patronuna yönelik olarak ortaya koyması gereken öfkesini evde karısına ya da çocuklarına gösterebilir. Yani olması gereken yerde bastırdığı sıkıntılı kızgın durumunu yer değiştirme yaparak evde çocuklarına veya eşine yönlendirebilir.

İnsan neden bu tür mekanizmaları kullanır.

Kaygıya, öz saygı kaybına, değersizlik hissine, çatışmaya ve suçluluk duygusuna karşı korunmak ve derin kaygı uyandırabilecek, kabul edilemez, tehdit edici dürtülere, düşüncelere, arzulara karşı kendini korumak için ihtiyaç duyar.
Birey acı verici deneyimlere karşı egosunu ve benliğini korumak adına savunma mekanizmalarına yönelir.

Travmatik olaylara karşı yüzleşme yaşayamayan kişilerin bilinçdışı, otomatik olarak ruh, akıl ve beden sağlığını korumaya çalışmak için savunma sistemini kullanır.

Bu durum çocuklarda da çok görülür. Yeni doğan bir bebeğe kayan ilginin karşısında, 4-5 yaşındaki bir çocuk, altını ıslatabilir veya bebek gibi emeklemeye elini ağzına götürerek parmağını emmeye başlayabilir. Savunma sisteminde bu harekete gerileme denir. Yani stresi meydana getiren bir olay ile karşılaşan birey sıkıntı veren durumla yüzleşmek yerine çaresizliğini yaşından beklenenin altında bir davranışla ortaya koyar.

Tüm bu durumlar bireyin stres oluşturan sorunlarıyla yüzleşmekten kaçınması ve olayın gerçekliğinden kendini sıyırarak bir şekilde kendini kandırarak kendisi için en kolay şekilde üstesinden gelebileceği bir duruma dönüştürmesi sonucu gerçekleşir.

Bu yollara gitmeden doğrudan başa çıkma yolu ile de sorunlar çözülebilir. Bu tamamen bireyin cesareti ve mücadelesi ile ilgili bir durumdur.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Halime Bilgin Arşivi