
Büşra Köse
Huzur ve Umut Dolu Bir Meltem
Yaz… Adı bile içimi ısıtmaya yetiyor. Uzun, sıcak günlerin, mavinin her tonunu barındıran denizlerin ve sonsuz yeşilliklerin mevsimi. Yaz benim için sadece bir zaman dilimi değil, aynı zamanda bir ruh hali. Güneşin tenimi okşadığı, hafif bir meltemin saçlarımı savurduğu anlarda hissettiğim o eşsiz özgürlük… İşte yaz tam da bu.
Yazın gelişiyle birlikte içimde biriken tüm o kasvetli kış yorgunluğu silinip gidiyor. Sanki güneşin her bir ışını, ruhumdaki karanlık köşeleri aydınlatıyor. Sabah erken saatlerde uyanıp penceremi açtığımda, cıvıl cıvıl kuş sesleri ve taze çiçek kokuları beni karşılıyor. Bu, güne başlamak için en güzel davet. Enerjim yükseliyor, içimde yeni şeyler başarma isteği beliriyor. Yaz, bir nevi reset düğmesi benim için. Her yaz, kendimi yeniden keşfettiğim, yeni kararlar aldığım ve geçmişin yüklerinden arındığım bir dönem oluyor.
Yaz demek, sevdiklerimle geçirilen uzun akşam yemekleri, yıldızların altında edilen sohbetler, serin sulara atılan kahkahalar demek. Anı biriktirmenin, o anı yaşamanın en keyifli hali yaz mevsiminde ortaya çıkıyor. Yazın getirdiği o sakinlik hissi de bambaşka. Şehir hayatının koşuşturmasından uzaklaşıp kendimi doğanın kollarına bıraktığımda, içimde tarifsiz bir dinginlik hissediyorum. Bu anlarda kendime dönme, iç sesimi dinleme fırsatı buluyorum. Yaz, bana kendimi hatırlatıyor; sadeleşmeyi, anda kalmayı ve küçük şeylerden keyif almayı öğretiyor.
Yazın ardından gelecek sonbaharın serinliğini, kışın karını ve ilkbaharın yeniden doğuşunu da çok seviyorum. Çünkü her mevsimin kendine özgü bir güzelliği ve öğreteceği yeni şeyler var. Ama yaz, benim için her zaman özel bir yerde duracak; içimi ısıtan, ruhumu yenileyen ve her zaman umut veren bir mevsim olarak.