
Yılmaz Sandıkcı
Kurban ve Takva
Edebimiz gereği hiç kimsenin inancına veya bayramına laf edecek değiliz ancak Kurban Bayramımıza laf edenlere bir çift laf etmek isteriz; ama önce kendimize bakmamız gerektiğini biliriz. “Onların etleri ve kanları asla Allah’a ulaşmaz. O’na ancak sizin takvanız ulaşır…” bilgisini veren Hac Suresi, 37. ayetini hatırlar ve hatırlatırız. Müslümanların bunu anlayıp, yaşamına bilinçli bir şekilde uygulaması gerektiğini anlar ve anlatırız.
*
Şöyle kendimize, çevremize bir bakalım;
Ülkemizin çevresi toz, duman, kan, bataklık.
Bir de üstüne müslüman Türk’e düşmanlık.
Ne var ki bunda;
Düşmanın varlık sebebi değil mi düşmanlık!
Aslında düşmanın, düşmanlık etmesine
Fırsat veren bizdeki ahmaklık, aymazlık!
*
Kurban Bayramımıza bakıp, bu bayramı hayvan katliamı gibi göstermek için fırsat kollayanlar kim? Kurbanlıklara kötü davranıp, çevreyi kirleten ve rezil, sefil manzaralara sebep olarak bunlara fırsat verenler kim? İnsan olmadan müslüman olunacağını zannetme hastalığına tutulan, cahil veya beceriksiz, bazı din kardeşlerimiz!
*
Umarız ki Müslümanlar, bu Kurban Bayramında neyi, niçin yaptığını idrak ederek, şekil için değil mana için yaparlar ve daha bilinçli davranırlar. Zira bilinç olmadan, yani eskilerin deyişi ile “şuur” olmadan bilmek işe yaramıyor! Bilgi yoksa zan ile takva oluşmuyor! Bilinç sahibi olmadığı için, Allah’ın “…zannın çoğu günahtır…”, “…zan ile hareket etmeyin…” gibi uyarı ve emirleri veren ayetleri anlamıyor insan olmadan Müslüman olunacağını zannedenler Müslümanlar… Çünkü dinini bilinç ile takva ile mana boyutunda değil de şekil ve görüntü ile taklit ile yaşıyor böyle Müslümanlar ve düşmanın ağzına laf veriyorlar.
*
Bilinç nedir, doğru anlamalıyız. Bilinç ile takva arasında güçlü bir bağ var… İşte kestiğiniz kurbanların eti, kanı değil Allah’a bu bilinç ile oluşan takvanız ulaşıyor. Bilinçsiz zihinlerde takva oluşmuyor. Takvayı “huşu” zannedenler var. Dinimizi tılsım gibi bir şey zannedenler ile aynı bataklığa düşüyorlar.
*
Bizdeki bilinçsiz davranışlar yüzünden, her yılın sonunda Noel kutlamak için çam ağaçlarını kesip, doğa katliamı yapanlar ya da ağaç kesmek yerine, plastikten yapılan sahte çam ağaçları kullanarak çevreye zarar verenler bizim Kurban Bayramımıza dil uzatıyorlar iyi mi?
*
İnsani gelişimlerini tamamlamış olanlar önce kendilerine bakarlar, sonra karşı tarafı daha iyi anlarlar. Her iki taraf için de geçerli bu laflar.
*
Geçen Noel için kaç milyon çam ağacı kesildi? Bunlar birkaç hafta sonra çöp oldu. Plastik sahte çam ağaçları görünürde geri dönüşüme gitse de görünmez yerlerde tam bir çevre felaketine sebep oldu… Gelecek Noel’de de aynı vahşet devam edecek!
*
Ama Kurban öyle mi?
*
Kurban etleri, insanların temel gıdalarından birisi olarak fakirlere, gariplere ve gurebaya ulaşacak; yüzlerde gülümseme, bedenlerde besin olacak. Derisinden kemiğine, boynuzundan tırnağına nice sanayi ürünü için hammadde olacak… Ama asla çöp olmayacak!
*
Kurban Bayramının, bir et bayramına dönüşmemesi için bilinç sahibi, eşref-i mahlûkat seviyesinde insan olan Müslüman kardeşlerimize büyük görevler düşüyor bu konuda.
*
Önce kendimizin şekil, görüntü, gösteriş ve taklit bataklığımızı kurutmalı, sonra dinin manasını anlayacak ve yaşamımıza uygulayacak şekilde temiz tohumlar ekmeliyiz kuruttuğumuz bataklık zihinler üzerine. Elbette bilinçli bir şekilde… Yani şuur ile yani takva ile… Yani yaptıklarımızın kötü sonuçlar vermesinden sakınarak, amellerimizin iyi sonuçlara vesile olmasını sağlayacak şekilde tedbirler alarak. Yani, zan ile aldanarak değil, akıl ile bilinç ile anlayarak.
*
Anlamadan, görüntü ve söylenti üzerine bencil ve seviyesiz tartışmalar yerine birlik ve huzura vesile olacak şekilde bilinçlenmemize ortam sağlayacak bayramlar yaşamamız için dua ediyor, Müslümanların bilek gücü ile övünmeyi bırakıp, dünyada hâkimiyeti sağlayan beyin gücünü nasıl üreteceği konusundan sohbetler edilecek nice bayramlara ulaşmayı diliyorum.
*
Unutmayın dünya tarla, ahiret harman, tarlada izi olmayanın ahirette yüzü olmaz, dikkat edin aman!... Ata yurdumuz Kazakistan’dan selamlar… Kurban Bayramımız kutlu olsun…