Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Referandum İle Bölünen Ülke: Sudan

Referandum İle Bölünen Ülke: Sudan

  • Yıllar önce, Sudan seyahatimdeki gözlemlerimi yazmıştım, şu günlerin Türkiye gündemi o günleri anımsattı;
  • Sudan, petrol zengini bir ülke olmasına rağmen, terör yüzünden zenginliğini halkına aktaramamış ve 2011 yılında yapılan bir referandum ile ikiye ayrılmış bir ülke.
  • Güneyde Hıristiyanlar, Kuzeyde Müslümanlar var.
  • Ülke bölününce petrol zenginliği tesadüfen(!) Güney’de kaldı. Çünkü yıllardan beri ortam buna hazırlanmış. Halklar karşı karşıya getirilmiş, gerilmiş, bilenmiş, keskinleştirilmiş; birbirlerini öldürmüşler, sorun büyümüş ve birileri dayamış referandumu, kırk katır mı, kırk satır mı der gibi.
  • yıllarda, işlerim gereği sık sık gidiyordum Sudan’a ve ülkeyi bölme referandumu yapılırken ben de başkent Hartum’daydım.
  • Konuştuğum Sudanlılar şöyle diyorlardı; 25 yıldan beri güneyliler ile kuzeyliler arasında bir savaş var, güneyli teröristler köylerimizi basıyor. Devletin askeri teröristleri öldürüyor, her iki taraftan da insanlar ölüyor. Ekonomimiz zayıfladı… Bunu fırsat bilen batılı malum ülkeler ise “insan hakları adına” Sudan’a ambargolar uygulayarak, Sudan’ı köşeye sıkıştırıyor, petrol zengini ülke yokluk içinde yaşamaya mecbur bırakılıyor.. Her iki taraf da çektiği ıstırap için karşı tarafı suçluyor. Gelinen noktada, Güney Sudan’ı onlara bırakırsak, “analar ağlamayacak” gözyaşları dinecek, barış ortamında ekonomimiz kalkınacak, savaşa harcanan para refahı artırmaya harcanacak, refah artacak, daha iyi bir Sudan olacak… … gibi şeyler söylüyordu herkes.
  • Hepsi de aynı kitabı okumuş, aynı hikâyeleri dinlemiş gibiydi, aynı vaatlere aldanmışlardı sanki…
  • Sudanlılar inanmış şekilde böyle benzer şeyler anlatırken, ben her seferinde farklı bir şok yaşadım, çünkü duyduklarım Türkiye’deki ile benzer sözler idi… Sudan’da verilen vaatler Türkçeye çevrilmiş de Türklere de anlatılmış gibiydi…
  • Öyle ki, Sudan yerine Türkiye diyerek konuşulsa kimse aradaki farkı anlamazdı.
  • Oysa, görünenin ve söylenenin ardında anlaşılması gereken gerçek şuydu; oyun aynı oyun, senaryo aynı senaryo, amaç aynı amaç, senarist aynı senarist… Sadece coğrafya farklı, oyucular farklı.
  • Bir de “Türkiye, Türk Milleti Sudan kadar kolay bir lokma değil…” demiştim… O dönem Türkiye’de görev verilen akil adamlar bile istedikleri kıvama getiremedi Türk Milletini… Çünkü Türk Milleti gerek Kurtuluş Savaşı sırasında, gerekse sağ-sol, alevi-sünnî gibi ayrılıkçı oyunların sergilendiği yıllarda düşmanın kolayca kırıp, parçalayıp, dağıtacağı bir mozaik olmadığını, bir alaşım olduğunu göstermişti. Bu yüzden yeni oyunlar denemeleri gerekiyordu. Açılım süreci durduruldu. Unutturuldu…
  • Yıllar sonra, şimdi Terörsüz Türkiye adı ile başka bir süreç devam ediyor. Kim istemez terörsüz ve barış içinde bir ülkeyi… Vatanını milletini seven herkes ister. Ancak istemek yetmez! İstek ve temennilerin gerçekleşmesi için plan, proje yapacak seviyede stratejik düşünme becerisi geliştirmek gerekir… Aldatılmayı önlemek için tüm milletin işin aslını aramayı öğrenmesi gerekir.
  • Öğrenmemiş toplumlardan çıkan siyasetçiler, stratejik düşünen düşman oyunlarına kolayca aldanabilir. Milleti meraya gider gibi, mezbahaya yönlendirebilir aldatılmış siyasetçiler.
  • Sizce böyle aldanmaları önlemenin yolu, yöntemi nedir?
  • Bir vatandaşın, kendi vatanını bölmek için oy kullanması inanılmaz geliyor, ama emperyalist, sömürgeci güçlerin planlı, sabırlı ve uzun vadeli entrikaları bunu inanılır kılıyor. Çünkü detaylar için birbiri ile boğuşan ve boğulan kişiler resmin tamamını göremiyor, tuzağı anlamıyor, ipi dışarıdaki medyanın, saatli bomba gibi kurulmuş sahte tarihçilerin, satılık siyasetçilerin ve daha önemlisi pirincin içindeki beyaz taş misali halklarımız arasına sızmış ajanların gösterdiği yönde birbirlerini yiyor. Diğer yandan da at gözlükleri ile mera yerine, mezbahaya doğru koşabiliyor.
  • Bu kadar basit değil tabi, burada bitmiyor, Kuran’daki ifadesi ile “efela tedebberun” yani tedbirli düşünerek gösterilene, söylenene aldanmak yerine işin aslını aramak gerekiyor, çıt kırıldım mozaik değil alaşım olduğumuzu tekrar göstermek gerekiyor. Selam dua anlayanlar üzerine...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi

İran

16 Haziran 2025 Pazartesi 00:00