
Yılmaz Sandıkcı
Demokrasi Birey ve Andımız
Demokrasi Birey ve Andımız
Demokrasinin kalitesi için muhalefetin kaliteli olması gerekir. Muhalefetin kalitesi için hukukun bağımsız ve hızlı çalışması gerekir... Bir çok kavramı anlamadığı gibi, hukuk devleti ile kanun devleti arasındaki farkı anlayacak kadar düşünmeyen kafaların çoğaldığı toplumlarda her iki sistem de sendeler!
* Öngörü sahibi olacak seviyede feraseti olmayanlar, iş işten geçtikten sonra vah tüh derler ama kaybettikleri nimetleri geri getiremezler. Bir de vah tüh bile demeyecek kadar ferasetsiz olanlar var, bunların çoğalması, içinde oldukları toplumu, ülkeyi tümüyle felakete sürükler. Bunlar yüzünden, kurunun yanında yaş da yanar, biter.
* İyi de kimin umurunda? Feraset sahibi sağduyulu bireylerin elbette. Birey olmak yerine “biroy” değerinde yaşayan beşer türü, bunların farkında bile değilken, nasıl kurtulacak toplumlar uçuruma doğru gidişten?
* Toplumun içinde yetişen yöneticiler, toplumun kalitesini yansıtır. Bu kalite demokrasi ve hukuk sisteminin gelişme hızını belirler… Gördüğünüz gibi işi yavaş yavaş bir kısır döngüye ilerler! Bu kısır döngüden kurtulmak isteyen toplum ne ister? Farkındalık sahibi olanlar, ezbere alıştıran bir eğitim sistemi yerine, çocuklara sorgulayarak düşünmeyi öğreten bir eğitim sistemi ister.
* Olaylar ve duyumlar karşısında işin aslını sorgulayarak aklı ile düşünenler çoğunluktaysa demokrasi de gelişir, hukuk da… Adalet tesis edilir kolayca. Aklı ile düşünerek anlamaya çalışanlar yerine zan ve algı ile aldananlar, ezberciler çoğunluktaysa geçmiş olsun o topluma!.
* Bunları düşünürken aklıma geldi; Andımızın kaldırıldığı dönemdeki bir yazıma yorum gönderen okurum, “andımız, şöyle olsun” demişti. Geçenlerde yine geldi benzer bir mesaj… Ben de “böyle olsun” deyip birkaç ekleme yapmıştım… Çocukları, feraset ve basiret sahibi yetişkinlere dönüştüreceğini düşündüğüm birkaç basit cümle. Destana gerek yok anlamak isteyip aklı ile düşünene. Aşağıda paylaşıyorum izninizle;
* Dürüst ve çalışkan olacağıma, ecdadımın doğru yolundan çıkmayacağıma, yanlış görürsem uyaracağıma, ahlakımı güzelleştirerek, erdem seviyesine çıkaracağıma, kendimin veya yakınlarımın zararına olsa bile yalan söylemeyeceğime, yalana göz yummayacağıma, yandaşlık ve hilekarlık yapmayacağıma, farklı düşünenleri anlamaya çalışacağıma, fikirlere fikir ile cevap vermeye çalışacağıma, Allah'ın yarattığı hiç bir şeye zarar vermeyeceğime… And içerim!
* Liseye giden çocuklarımız için şunları da ekleyebiliriz; adaletten sapmayacağıma, kul hakkı yemeyeceğime, iyiliği emredip kötülüğe ve cehalete karşı mücadele edeceğime, küçüklerimi koruyarak, büyüklerimi sayarak milletimi özümden çok seveceğime, yurdumun, milletimin yükselmesi ve ileri gitmesi için kendimi sürekli geliştireceğime, kimsenin kılığına lafına aldanmamak için her olayda ve duyumda işin aslını arayacağıma, çalıyor ama çalışıyor diyenlere kanmayacağıma, yandaşlık etmeyeceğime, layık olmadığım makamlara gelmek için haksızlık, kayırma, torpil istemeyeceğime, bilek gücüm ile övünmek yerine beyin gücümü artıracağıma… And içerim!
* Devam ederek, Ey Büyük Ecdadım;
Açtığınız yolda, gösterdiğiniz hedefe durmadan yürümek için zaferlerinizden ve başarılarınızdan cesaret alırken, yanlışlarınızdan, kayıplarınızdan ve hezimetlerinizden ders alacağım...
Sizin başarılarınızı överek sevgimizi kazanan ama başarısızlıklarınızı gizleyerek tarihimizden ders almamızı engelleyenlerin lafına sözüne aldanmayacağım...
Hamaset için "övünmeyeceğim" ancak her fırsatta "öğünmeye" devam edeceğim.
Algı ile aldanmayı bırakıp akıl ile anlamaya çalışacağım.
Şekle görüntüye söylentiye kanmamak için, insan olmadan müslüman olunacağını zannetme hastalığına tutulan beşerin, ölünce cennete gidebileceği zannı ile yaşarken dünyayı cehenneme çevirmesini önlemek üzere dinin manasını anlamaya çalışacağım.
Cenneti hak etmek için Müslüman olmanın yetmediğini, asıl hedefimin mümin olmak olduğunu anlayarak yaşayacağım.
Beşer seviyesindeki mahlukatın akıl çemberini kırıp, aklımı ve ahlakımı eşref-i mahlukat seviyesinde insan olmanın gerektirdiği seviyeye yükseltmeye çalışacağım.
Emperyalist, sömürgeci, İslam düşmanı işgalciye karşı verdiği bağımsızlık savaşını kazanarak Türkiye Cumhuriyetini kuran milletimizi farklı etnik gruplardan oluşan bir mozaik gibi gösterip, kolayca parçalayıp dağıtmak için tuzaklar kuran, bizdenmiş gibi görünen ve konuşan hainlerin oyunlarına karşı uyanık olacağım, Türk milletinin mozaik değil bir alaşım olduğunu ispatlayacak bilinç seviyesine çıkacağım.
Yaşamımı ecdadıma layık olarak tamamlayacağım… And içerim..
* Elbette daha çok şey eklenebilir ama önemli olan, burada geçen kavramları ve hedefleri akılları ile anlamaya çalışmayı öğreterek, çocuklarımızın birey kalitesinde yetişmesini sağlayacak bir eğitim sistemi uygulamaktır… Sonrası selam ve dua…