Sınavın kötü geçmesi hayatın sonu değil
Merhabalar kıymetli dostlarım, haftanın ikinci yazısı ile sizlerin karşındayım. Haziran ayının ortasına doğru geliyoruz ve sıcaklıklar oldukça artış gösteriyor.
Bugün önemli bir konudan bahsedeceğim. Bildiğiniz üzere ülke genelinde kısa zamanda lise ve üniversite sınavları gerçekleştirilecek.
Yakınınızda sınav girmiş olan elbette eş, dost akrabanız vardır. Belki okuyucularımın içinde evladı sınava girecek ve üniversiteye hazırlanacak olanlar bile vardır. Hatta belki sınava girecek öğrenci kardeşlerim bile olabilir.
Bu sınav elbette hayatın dönüm noktalarından biri ancak sonuncusu asla değil. Hayatın yeni yeni oluşmaya başladığı bir dönem. Sınavlar dilediğiniz gibi geçmeyebilir. Sizlerin kapasitesi çok daha fazladır ancak sonuçlar bundan bağımsız şekilde gelebilir bu olabilir. Can sıkmaya ya da ense karartmaya gerek yok.
Önümüzde daha sınava girecek ve hayatınızı seçecek en az 3-4 sene daha var. O yüzden bu süreçte en önemli durum karar vermekten ziyade yanlış karar vermek.
Değerli öğrenciler, kesin bu sene bir yere yerleşmem lazım diyerek asla ama asla istemediğiniz bir okulu yazmayın.
Elbette oradan da hayatınızı döndürürsünüz ama durduk yere birkaç senenizi biraz boşa geçirmiş olabilirsiniz. Bunlarda bir tecrübe olur elbette ama durduk yere de hayatınızı riske atmayın.
İş hayatınızda seveceğiniz ve keyif alacağınız bir meslek seçmeniz gerekiyor. Bi ihtimal ekonomik özgürlüğü daha fazla olan bir mesleğe yönelmek sizleri uzun vadede üzebilir.
O yüzden gerekirse 2 sene daha hazırlanın ama dilediğiniz bölümü okuyun. Baskılara karşı sessiz kalmayın sonuçta bu hayatı yıllarca yaşayacak sizlersiniz. Başarılar diliyorum.
