Muhammed Mustafa Çetinkaya

Muhammed Mustafa Çetinkaya

Sessizliğin Gücü

Her gün binlerce kelimeyle çevreleniyoruz. Sosyal medya bildirimleri, haber başlıkları, iş toplantıları, arkadaş sohbetleri... Konuşuyoruz, yazıyoruz, okuyoruz. Ama ne zaman durup sessizliği dinledik?

Modern hayat bize hep "daha çok konuş, daha çok göster, daha çok paylaş" mesajını veriyor. Sanki sessizlik, zayıflığın ya da ilgisizliğin göstergesiymiş gibi. Oysa sessizlik bazen en yüksek ses olabilir. Bir sanatçının fırçasını durdurduğu o son anda, bir öğretmenin öğrencisine baktığı o anlamlı göz temasında, ya da bir annenin çocuğuna sarıldığı o sessiz saniyelerde... Sessizlik konuşur.

Günümüz toplumunun en büyük eksiklerinden biri de işte bu: Sessizlikle barışık olamamak. Sürekli bir şeyler izlemek, dinlemek, konuşmak zorundaymışız gibi hissediyoruz. Oysa zihnimiz de ruhumuz da nefes almak istiyor. Sessizliği bir kaçış değil, bir arınma anı olarak görmek gerekiyor.

Bazen susmak, bir tartışmada kazanılan en büyük zaferdir. Bazen kelimelerin yetmediği yerde bir bakış, bir dokunuş anlatır her şeyi. Ve bazen, insan en çok sessizlikte kendini bulur.

Bugün kendinize küçük bir sessizlik alanı açın. Telefonu kapatın, ekranı karartın, sadece oturun. Dış sesleri değil, iç sesinizi dinleyin. Belki de aradığınız cevap, oradadır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Muhammed Mustafa Çetinkaya Arşivi