Aklını kullanma seviyesinde yaşadığı sorunu anlayacak kadar düşünemeyenler var; aklını ancak bacak arası seviyesinde veya mide-bağırsak seviyesinde kullandığı için insan olmadan Müslüman olunacağını zannetme hastalığına tutulanlar. Ahlak seviyeleri de aklını kullanma seviyesi ile orantılı. Örneğin, 6 yaşında kız çocuğu evlenebilir, nikaha alınabilir gibi bir sözleri “böyle bir şey nasıl olabilir?” diyerek sorgulamıyorlar, rahatsız da olmuyorlar, utanmıyorlar da… Aldanıyorlar ve öyle bir uygulamayı, sanki İslam dininde varmış zannediyorlar…
*
Allah’ın Kuran’daki açık uyarısına rağmen zan ile hareket etmeye devam ediyorlar. Çünkü Allah’ın Kuran’da öğrettiği dini bırakmışlar; rivayetleri, hurafeyi, bidatı, israiliyatı, Arap geleneklerini dinmiş gibi anlatanları dinlemişler, aldatanlara aldanmışlar, kanmışlar… Uyaranlara, kandırıldıklarını söyleyenlere düşman olmuşlar, hatta kinlenmişler. Nasıl kandırılmadır bu, nasıl insanlıktır?
*
Bir ihracatçı olarak gittiğim 52 ülkenin 13-14 tanesi Arap olmak üzere 18 tanesi Müslüman ülke ve çok şeyler gördüm, gözledim o memleketlerde. Çoğunda, yalan doğrudan daha hızlı yayılmış, doğru menzile geç kaldığı için yalanın kurduğu saltanatta gerçek kendine bir ses bir nefes bulamamış, cılız kalmış.
*
Umre ziyaretim sırasında, Mekke’de Arap dostlarımla yaptığım sohbetlerden bir kesit aktaracağım izninizle; hatırlayınız, Hz Muhammed (sav) efendimiz, peygamber olduğu dönemde cahiliye Arap gelenekleri arasında kız bebeleri diri diri kuma gömmek, ölüme terk etmek gibi insana yakışmaz, insanlığa sığmaz bir gelenek olduğu anlatılır. Arap cahiliye döneminde kız çocuklarını ölüme terk eden, diri diri çölün kumlarına gömen beşerin aklını kullanma seviyesi hakkında düşündünüz mü hiç? Bu konuda düşünmeyenler, bu geleneğin nasıl oluştuğunu bilmeyenler, bu seviyede bir vahşetin ürünü olan geleneği, birileri Arapça laflar ile süsleyerek anlatılıyor diye, anlatan o birileri sakallı, cübbeli, sarıklı diye dinimizin bir parçası zannediyorlar. Hatta din öğrettikleri iddia edilen tarikatlarda bile, bu vahşi rezaleti uygulayacak kadar azgınlaşıyorlar…
*
Arap cahiliye döneminin şartlarında, kabileler halinde yaşayan ve zayıf kabilelere baskın yaparak erkekleri öldüren, malı, erzakı gasp eden, erkek çocukları köle, kadınları ve kız çocukları cariye olarak çalan Araplar arasında yaşıyor olsaydınız, siz ne yapardınız?... Kalabalık, güçlü ve azgın çöl Araplarının dikkatini çekerek, kabilenize saldırmalarına sebep olacak kız çocuklarınızı henüz yeni doğmuş bir bebekken öldürmeyi mi, yoksa güvendiğiniz, büyük güçlü bir kabileye götürüp emanet vermeyi mi seçerdiniz?
*
İşte, kendi varlıklarını koruyacak güce sahip olmayan kabilelerede yaşayan ancak kız bebelerini de canlı canlı kuma gömecek kadar vicdansız olmayan bazı Araplar, küçük kızlarını hayvandan daha aşağılık azgın Arap kabilelerinin dikkatini çekecek kadar büyümeden önce alıp, güvendikleri güçlü kabilelere, emanet verirlermiş… Emanet ederken de kabile reisine “biz onu koruyacak güce, kalabalığa sahip değiliz, onu siz büyütün ve oğlunuza yeğeninize uygun olan bir çocuğa gelin edin” anlamında sözler derlermiş… O şartlarda oluşan böyle bir gelenek varmış, cahiliye Arap çöllerinde. İyi de bu gelenek nasıl, koca koca adamlar 6 yaşında kız çocuğunu nikahına alabilir diye çarpıtılmış? Böyle bir sapıklık, nasıl sanki dinde varmış gibi anlatılmış? Varın orasını da siz düşünün…
*
Daha kötüsü Kuran’da nikah yaşı konusunda bilgi yok diye, bu ahlaksızlığa hadis ile sünnet ile kılıf uydurmaya çalışanlar bile çıkıyor. Peygamber (sav) efendimize bile iftira atılıyor. Bu iftirayı savunanlar arasında hoca, imam kılığında olanlar çoğunlukta, iyi mi?
*
Bakınız, hayvanlar bile çiftleşme döneminde koklayıp, henüz olgunluk çağına gelmemiş dişi yavruya dokunmadan geri dönüp gidiyorken, 6 yaşında kız çocuğu ile evlenilir diyenlerin Allah’ın Kuran’da hayvanlardan da aşağılık dediği, esfeli safilun, sefillerin sefili mahlukattan ne farkı vardır? Bunalara aldananların durumu farklı mıdır? İyi de bunları kimler dinler, bunlara kimler inanır?
*
Nisa suresi 6. ayette “evlilik çağına gelinceye kadar yetimleri deneyin; eğer onların yeterli fikrî olgunluk düzeyine eriştiklerini tespit ederseniz hemen mallarını kendilerine verin…“ ifadesi bir çocuğa hakkı olan mirası vermek için "miras kalan malı idare edecek olgunluğa ulaşması gerektiği” anlamına gelmez mi? Yani 6, 9 veya 12 yaşında kız oğlan fark etmez bir çocuğa, kendisine miras kalan malı yöneteceğine güvenip verir misiniz… Babasından kalan mirası yöneteceğine güvenip, teslim etmediğiniz bir yaştaki çocuğa "zihnen ve bedenen" aile kurma, evlenme sorumluluğunu yükleyebilir misiniz?
*
Sevgili peygamber efendimizin vefatınan sonra ortaya çıkan İslam düşmanı sahte hocalar, kalleş imamlar, hain şeyhler, şeyhtanlar boş durmamışlar, günümüze kadar gelmişler. Müslümanlar uyansın artık. Müslümanı Müslümana kırdırma oyunları son bulsun! Kur’an-ı Kerim tercüme komisyonunda ilim adamları yanında bilim insanları da bulunsun!
*
Allah Kuran’da “…ancak aklını kullananlar Kuran’dan öğüt alırlar…” diyor! Zannedip, kanarak, aldanarak ve taklit ederek akılsız iman etmek yerine, akıl ile anlayarak iman edenler çoğalsın duası ile…
