Yılmaz Sandıkcı

Yılmaz Sandıkcı

Anlam Kayması

Ekonomi ve siyaset gündemi yine yoğun ancak şöyle biraz geriden bakınca çoğu boş tartışma. Sözcükler küçüktür ama büyük anlamlar taşır çoğu! Örneğin, nasılsın? diye sorana "mücadele ediyoruz” diye cevap verenlere şöyle diyorum; Bir daha düşünün, mücadele ediyoruz yerine “mücahede ediyoruz” demek gerekmez mi?

*

Mücadele "cidal" kökünden geliyor yani kavga, çekişme, cedel, cenk, savaş demek oluyor. Mücahade ise “cehd” kökünden geliyor yani çaba ve gayret göstermek, elinden geleni yapmak, cihat etmek demek oluyor.

*

Sizce hangisi daha doğru? Geçmişte söz ve güç sahibi bazılarımızın, Müslümanlaşmaya çalışırken farkına varmadan Araplaşması ve İslam dininin ilkeleri ile Arap geleneklerini birbirinden ayıramaması sonucunda dilimizi de bırakmış ve Arapça konuşmaya başlamışız… Türk milliyetçisi olmayı İslam’a göre günah diye anlatanlara kanarak, Arap ırkçılığına hizmet eder olduğumuzu bile fark edememişiz.

*

İslam dinini anlamak için Arap milletinin dilini öğrenmek normaldir ancak, biz sınırı aşıp konuşma dilimizi bile bırakmışız da kendi aramızdaki iletişim için bile Arap dilini almışız. Almışız almasına da onu da yanlış anlamışız.

*

Bazılarına basit gibi görünen bu ve benzeri nice yanlış anlamanın bedellerini de asırlardan beri ödemekteyiz. Hem de sadece Türk milleti olarak değil tüm İslam ümmeti olarak… Fark etmeyenler var… Ve durumun vahametini bunlara anlatmak deveye hendek atlatmaktan bile zor.

*

Basit görünen nice anlam kaymaları ve yanlışlar yüzünden İslam dininin temeli olan hak, hakkaniyet, adalet, huzur, barış, paylaşım, dayanışma, tebliğ, şeriat, cehd, cihat unutulmuş, bu güzelliklerin yerine, kendisi gibi olmayanı dışlayan, ötekileştiren hoşgörürüz bir din anlayışı geçmiş… Öyle ki, Peygamber Efendimizin (SAV) kuzenleri Abbasilerin “kalpleri kazanma” anlayışı yerine “saltanat için peygamber soyunun kanını dökenEmevilerin anlayışı hâkim olmuş iman anlayışımıza…

*

Konu ile ne ilgisi var diyenler olabilir. Dedik ya, sözcükler küçüktür ama boyundan büyük anlamlar taşırlar. Sözün gücünü bilenler böylesi anlam kaymalarının zihinsel kaymalara da sebep olduğunu kolayca anlarlar.

*

Günümüzdeki anlamsız tartışmalar ve saçma kavgalar da bu yüzden çıkıyor işte! Yanlışı fark edemeyip yanlışta ısrar edenler ile yanlışı fark edenler kavga ediyorlar. Peki, kim kazanıyor? Kazananı yok ama milletimiz kaybediyor hatta tüm Müslümanlar kaybediyor. Çünkü sözcüklerin değerini anlamayanlar insanca bir tartışmayı bile beceremiyorlar!

*

Öyle ki ekonomide, siyasette, eğitimde, üretimde, paylaşımda, diplomaside bu kadar yanlışlık yanlışlıkla yapılamaz diyesi geliyor insanın. Şekil seviyesinden mana seviyesine yükselemeyen zihniyet mücahede yerine mücadele ile yaşamaya çalıştığı için ne kendisi huzur buluyor ne de toplumda huzur bırakıyor.

*

Çabalamak, gayret göstermek, elinden gelenin en iyisini yapmak anlamına gelen “cehd-cihat” sözcüğü yerine cenk etmek, savaşmak ve öldürmek anlamına gelen “cidal” kelimenin geçmiş olduğunu fark edemeyenler, bu yüzden “tebliğ” görevinin unutulduğunu fark edebilir mi?

*

Bu aymazlık dünyaya Müslümanları vahşi gösterebilir mi? diye sorgulayacak kadar da düşünemiyor bunlar ve hep başkalarını suçluyorlar. Suçlamak çözüm getirmiyor, durumu daha da kötüye götürüyor. Müslümanları kısır döngüye düşürüyor.

*

Basit sözcüklerin taşıdığı karmaşık anlamlara saygı duyarak kullananlara selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Yılmaz Sandıkcı Arşivi