Muhammed Mustafa Çetinkaya

Muhammed Mustafa Çetinkaya

Kurban ve Yakınlık

Bayram sabahı...

Evlerin balkonlarından yükselen kahvaltı kokuları, telaşlı çocuk seslerine karışıyor. Mahalle camilerinde sabah ezanı yankılanıyor. Beyaz gömlekler, ütülü elbiseler, yeni ayakkabılar... Ve en önemlisi, kalpten gelen bir teslimiyet duygusu: Kurban Bayramı geldi.

Kurban… Sözlük anlamıyla "yaklaşmak". Yani Allah’a yakınlık arayışı.

Bir ibadet ama sadece etin, derinin, kurbanlığın değil; niyetin, samimiyetin, fedakârlığın ibadeti.

Bu bayram, binlerce yıl öncesine, Hz. İbrahim’in sadakatine ve Hz. İsmail’in teslimiyetine uzanır. Her Kurban Bayramı’nda, o ilahi sınavın yankısı yeniden ulaşır kulaklarımıza: Ey Rabbim, emrettiysen başım üstüne...

Bu söz, sadece bir peygamberin değil, inanan her kalbin duasıdır aslında.

Çünkü kurban, sadece bir hayvanın kesilmesi değildir. Kurban, bencilliğimizi, kibrimizi, dünyaya olan aşırı bağlılığımızı da kesmektir. Paylaşmak, bölüşmek, hatırlamak ve hatırlanmak için bir vesiledir.

Kurban Bayramı, komşunun kapısını çalmaktır; belki yıllardır küs olunan bir akrabayı aramak, belki de hiç tanımadığın bir yetimin sofrasına umut olmaktır.

Bu bayram, büyüklerimizin ellerini öpmek, küçüklere sarılmak, küslükleri unutmaktır.

Kurban Bayramı, modern dünyanın unutturduğu değerleri yeniden hatırlamak için bir fırsattır. Çünkü bayramlar; kalbin, aklın ve ruhun birlikte secdeye vardığı zamanlardır. Sadece sofralarda değil, gönüllerde de bereketin çoğaldığı anlardır.

Bu bayram, biraz daha fazla sarılalım birbirimize.

Biraz daha fazla dua edelim, sadece kendimiz için değil, ümmet için… Gazze için, Doğu Türkistan için, Filistinli kardeşlerimiz için...

Unutmayalım, bayramın ruhu paylaşmakta gizli. Ette değil, niyette gizli.

Ve en çok da, yürekte gizli.

Kurban Bayramınız mübarek olsun.

Rabbim, kurbanlarımızı ve dualarımızı kabul etsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Muhammed Mustafa Çetinkaya Arşivi