ALDATILMIŞ HİSSİ

Ülkesinden yıllar önce göç eden göçmen Türkler, içlerinde biriktirdikleri vatan hasretini dindirmek adına, Avrupa birliğine girmiş ama hala gelişmemiş ülke davranışlarına maruz kalarak tüm zorluklara rağmen bu yılda doğdukları topraklara kavuşmanın heycanını yaşadılar.

Avrupalı Türk, ismiyle anılan bu insanlarla yaptığım bir sohbette, son yıllarda kendilerini nereye ait hissedecekleri konusunda biraz zihin karmaşası yaşadıklarını gördüm.Hem Türkiye'ye hem de Avrupa ülkelerine ait hissetme arasında sıkışmış haldeler.
Birde kendi ülkelerinde yaşanan, kültürel ve siyasi hayal kırıklıkları bu karmaşalarına eklenmiş.

Davut Güloğlunun imzası ile kabul edilen, yurt dışında yaşayan tüm Türk vatandaşlarını kapsayan mal varlığı bildirimi yasası kapsamında banka hesaplarının yabancı ülkelere verilmesi ile başlayan bu hayal kırıklığı, şimdilerde yükselen enflasyon fiatları ile devam ediyor. Özellikle, vatandaşın, zaten yüksek olan fiyatları, birde "Avrupalı" diyerek daha da yukarı çekmesi ile Avrupalı Türkler kendilerini iyiyden iyiye aldatılmış hissi yaşamaktalar.

Tüm bunlara rağmen en büyük endişeleri, ikinci ve üçüncü kuşakda belirgin olan bu durumun giderek artması.Bu iki nesil, Türkiye'yi sadece tatillerde veya aile ziyaretlerinde gördüklerinden, gerçekleşen siyasi ve sosyal olaylara uzak kalmaları ve Türkiye' ye olan duygusal bağlarının güçlendirecek bir temele sahip olmamaları hayal kırıklıklarını çoğalmaktadır.
Ayrıca, Türkiye hakkında Avrupa medyasında çoğunlukla olumsuz haberlerin yer alması da bu hayal kırıklığına katkıda bulunmaktadır.

Hatta tüm bu nedenler, son yıllarda ikinci ve üçüncü kuşağın tatil anlayışını değiştirmelerine sebeb olmuş ve tatillerini yaşadıkları ülkede ve diğer Avrupa ülkelerinde geçirmeyi tercih etmişlerdir.

Bu durumun kaçınılmaz sonuçlarını düşünen Avrupalı Türkler, kimlik ve aidiyet konularındaki bu sıkışmışlıklarına çözüm arayışı içindedirler.