
Şule GÜMRAH
Ekrana bağlı yaşamlar
Ekrana bağlı yaşamlar
Merhabalar kıymetli dostlarım,
Bugün haftanın ilk köşe yazısı ile karşınızdayım. Artık tamamen Mayıs ile birlikte havalar ısındı ve yavaş yavaş yaz mevsimine adım attık.
Bugün sizlere yine son dönemde toplamda gözlemlediğim bir konu hakkında yazı yazacağım. Daha öncede buna benzer yazılarım olmuştu. Bugün dijital tükenmişlik diye bilinen bir nevi ekran ve telefon, sosyal medya bağımlılığı olan konu hakkında sizlere görüşlerimi bildireceğim.
Sosyal medya ve ekran başında geçirilen uzun saatler gençleri yalnızlığa sürüklüyor.
Telefonun ekranında saatlerce gezinmek, bitmeyen bildirimler arasında kaybolmak…Günümüz gençliği için bu sıradan bir rutin değil; derin bir yorgunluk kaynağı. Dijital dünya, görünmeyen bir krizi de beraberinde getiriyor.
Uzmanlara göre gençler, sanal dünyanın cazibesine kapıldıkça hem bedensel hem de psikolojik açıdan yıpranıyor.
Gençler dijital yaşamla gerçek yaşam arasında denge kuramazsa motivasyon kaybı yaşarlar. Bunu net olarak söylemek mümkün. Okul başarısında düşüş görülür ve eğer ki iş hayatına atılmışsa da iş performansında azalma yaşanır. Bu durum bulunan ortama da fazlasıyla yansır. Enerji düşüklüğü gözle görülür seviyede düşer ve huzur kaybolur.
Sosyal medya, kimlik gelişimini olumsuz etkiler; davranış bozuklukları ve yalnızlaşmaya yol açar. Sosyal medyaya bağlı kalmak ve reel hayattan tamamen uzaklaşmak oldukça sakıncalıdır.
Detoks kelimesi son dönemde belki sağlık ve diyet konularında karşımıza çıkar ancak hayatının her alanında detoks yapmak mümkün.
Bunlardan bir tanesi de dijital detoks. Dijital detoks gençlerin zihinsel ve bedensel sağlığını iyileştirir. Aile bağlarını güçlendirir, stres seviyelerini düşürür ve dikkat dağınıklığını azaltır. Aşırı ekrana maruz kalma sonucu oluşan bilişsel işlev bozulmaları dijital detoksla toparlanabilirler.