Muhammed Mustafa Çetinkaya
Emek
"Emek olmadan yemek olmaz," derler ya halk arasında. Bu atasözü, yüzyılların deneyiminden süzülerek günümüze kadar ulaşmış, basit ama derin anlamlar taşıyan bir söz. İnsanlık tarihi boyunca, insanların hayatta kalabilmek ve refah içinde yaşayabilmek için çaba göstermesi, mücadele etmesi gerektiği gerçeğini özetler niteliktedir.
Günümüzde, teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte birçok iş kolaylaştı. Eskiden saatlerce süren işler artık dakikalar içinde halledilebiliyor. Bu durum, bazı insanların çaba göstermeden kolay yoldan başarıya ulaşabileceği yanılgısına kapılmasına neden oluyor. Oysa unutulmamalıdır ki, başarı tesadüflerle değil, emek ve çaba ile elde edilir.
Kolay yoldan zengin olma hayalleri kuran, şans oyunlarına bel bağlayan veya hileye başvuran kişiler, kısa süreli kazançlar elde edebilirler belki ama bu kazançlar genellikle kalıcı olmaz. Aksine, dürüst ve çalışkan bir şekilde kazanılan her kuruş, insanın içini huzurla doldurur ve kendine güvenini artırır.
Peki, mücadele etmeyi öğrenmek neden bu kadar önemli? Çünkü hayat, kolaylıklarla dolu bir yol değildir. Herkesin hayatında zorluklarla karşılaştığı, engellerle mücadele ettiği dönemler olur. Bu dönemlerde pes etmek yerine, mücadele etmek, çözüm aramak ve hedeflere doğru ilerlemek gerekir. Mücadele eden insanlar, zorlukların üstesinden gelmeyi öğrenir, daha güçlü bir karaktere sahip olur ve hayatta daha başarılı olurlar.
Sonuç olarak, "emek olmadan yemek olmaz" sözü, sadece ekonomik hayata değil, hayatın her alanına uygulanabilecek evrensel bir gerçektir. İster eğitim hayatında olsun, ister iş hayatında olsun, isterse kişisel ilişkilerde olsun, başarıya ulaşmak için çaba göstermek, mücadele etmek ve sabırlı olmak gerekir. Kolay yoldan elde edilen başarılar, genellikle kısa ömürlü olur ve insanı tatmin etmez.