
Yılmaz Sandıkcı
Çılgın Proje Kanal İstanbul
Yalan, yanlış sözler doğru bilgiden 6-8 kat hızlı yayılıyormuş. Sosyal medyada yalan haberler, doğru haberlerden yüzde 70 daha fazla paylaşılıyormuş… Doğru bilgi hedefe ulaşıncaya kadar yalanın, yanlışın vereceği zararı düşünen yok! “…Aldığı bilgiyi doğruluğunu araştırmadan başkasına aktarmak müslümana yalan olarak yeter…” diyen sevgili peygamber (sav) efendimizi anlamaya çalışan da yok. Yalancı durumuna düşmekten de korkmuyor bazıları! Nerede kaldı Müslüman basireti, feraseti?
*
Müslümanım demek yeterli mi, mümin olmak gerekmez mi!? Siyasi bir menfaat uğruna yandaşlık etmek “insan” olma vasfına yakışır mı? İnsan olmak “eşref-i mahlukat” sıfatına layık olabilmektir. Bu durumd eşref-i mahlukat olan insana yakışır mı işin aslını bırakıp, yandaşlık için konuşmak? Peki, “haklı çıkmak için konuşmak mı yoksa hakikati ortaya çıkarmak için konuşmak mı” yakışır eşref-i mahlukat seviyesindeki insana?
*
Uzun zamandır gündemde değildi Kanal İstanbul Projesi, yeniden göndeme geldi; kimine göre “çılgın proje” büyük bir yatırım, kimine göre “çılgın israf” büyük bir harcama… Peki aynı konuda niçin bu kadar farklı ve zıt düşünceler oluşuyor? Elbette bakış açısındaki farktan dolayı... Rasyonel akıl ise tüm bakış açılarını birlikte değerlendirmeyi gerektiriyor.
*
Konuşanlar hangi bakış açısından bakıyorlar sizce, ekonomi, sanayi, teknoloji, turizm, ticaret, inşaat, rant, para, doğa, çevre, lojistik, jeoloji, savunma, demografi-nüfus değişimi, büyüme, entrika, iyi niyet, ittifak, dost, düşman, devletin bekası, vatanın bütünlüğü, vs vs..?
*
Çok fazla açı var ve çok da karmaşık durumlar. Doğru sonuca ulaşmak için olaylar arasındaki ilişkiyi ve açılar arasındaki bağları da görmek gerekiyor? Bir açıdan bakınca gerçekten çılgın, akla zarar hatta! Hani bir söz vardır ”akıllı düşünene kadar deli kızını evermiş” diye. İyi de sormayacak mıyız “o kızcağızın sonu ne olmuş” diye?
*
Görünene veya gösterilene takılıp kalmak yerine, işin aslını, esasını, önünü sonunu, çerçevesini anlamak için bütünü görmeye çalışmayacak mıyız? Yani akıl ile mi konuşacağız yoksa algı ile mi!?
*
Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan çılgın projesini anlatırken “dünyada yeni bir ufku açacağız” demişti… Bak bu harika bir bakış açısı! Başka bir konuşmasında ise "Montrö sadece Boğaz'ı bağlar” demişti... Bak bu da doğru bir bakış açısı! Ancak bu bakış açılarının karşısına geçip hepsine birlikte bakınca, ne görünüyor peki? İşin aslını arayanlar ne görüyor?
*
Bu bağlamda şuna ne dersiniz; ABD, Karadeniz'e kıyısı olan Bulgaristan, Romanya ve Gürcistan’da kurduğu üslere savaş gemileri ile askeri lojistik sağlayamıyormuş. Çünkü Montrö elini kolunu bağlıyormuş… Bu yüzden Rusya ile savaşa soktukları Ukrayna'ya da yeterli destek gönderemedikleri için sonuç bekledikleri gibi gelişmemiş… Bu bakış açısından bakınca Kanal İstanbul Projesi aslında ABD’nin bölgemizdeki bir çılgınlığı olmasın sakın! Ne dersiniz?
*
Buyurun size bir başka bakış açısı daha, hala Pontusçuluk hayali kuranların Trabzon ve Rize illerimize olan ilgisini ve bir zamanlar ilginç(!) yolcuları ile oralara giden gemileri hatırlayınız. Hani, güneyde Kürt oyunu ile sonuç alamadık, bir de kuzeyde Pontus oyunu kuralım diyor olmasın birileri…
*
“Boğaz’a paralel kanal açacağız, yeni ufuklar açacağız zannederken, kendi menfaatleri için vatanımız üzerinde bölücü yıkıcı planları olan birilerinin eline fırsat kanalları açmayalım” diye yazmıştım 5 yıl önce… Ve Rusya – Ukrayna savaşı ile Montrö’nün ne kadar üst bir aklın ürünü olduğu, ne büyük bir öngörü ile yapıldığı anlaşıldı. 90 yıl önceki bu öngörü sayesinde Türkiye büyük bir savaş tuzağına çekilmekten kurtuldu. Hatta Montrö sayesinde dünya barışına devasa bir katkımız oldu.
*
Bu açıdan bakamayanlar, böyle bir projeye dış para güçlerinin inşaat ve rant hayalleri ile yandaşlık açısından bakıyor olabilir mi? İstanbul Kanalı’ın Montrö Boğalar Sözleşmesinin engelinden kurtulmak isteyen ABD’nin Karadenizi savaş cephesine çevirme çılgınlığı için açılıyor olmasın… Bu açılardan da baktık mı projeye. Bu ihtimaller, ne kadar da çılgın ve korkunç değil mi sizce de? Böyle bir risk, inşaat parası için rant geliri sağlamak için alınır mı?
*
Ne dersiniz hangi açıdan bakalım sizce? Hangi açıdan bakarsak bakalım, işin aslını aramadan, dinin manasını anlamadan, aldığı bir duyumun doğruluğunu sorgulamadan başkalarına yayanlardan olmayalım. Selam ve dua ile.