
Muhammed Mustafa Çetinkaya
Hayatın En Güzel Köşesi: Anne Yüreği
Takvimler mayıs ayının ikinci pazarını gösterirken, içimizi sıcacık bir duygu kaplar. Bu duygu, hayatımızın en özel köşesine, annelerimize duyduğumuz derin sevgi ve minnetin yansımasıdır. Anneler Günü geldiğinde, sadece bir günü değil, bir ömrü sığdırdığımız o mucizevi varlıkları düşünürüz.
Anne olmak, kelimelerle anlatılması zor bir fedakarlık, sonsuz bir sabır ve koşulsuz bir sevgi demektir. Onlar, biz daha dünyaya gözlerimizi açmadan başlayan bir adanmışlığın timsalidir. Uykusuz geceler, endişeli bekleyişler, her adımımızda yanımızda oluşları… Büyüdükçe değişen ihtiyaçlarımıza rağmen, onların şefkatli kolları ve yol gösterici sözleri hiç değişmez.
Hayatın inişli çıkışlı yollarında tökezlediğimizde ilk sığındığımız liman, annemizin yüreğidir. Başarımızla en çok sevinen, derdimizle en çok üzülen yine onlardır. Bir bakışıyla içimizi okuyan, bir dokunuşuyla tüm kaygılarımızı silen annelerimiz, hayatımızın en güvenilir sırdaşı, en yakın arkadaşıdır.
Bugün, modern dünyanın koşuşturmacası içinde annelerimizin üzerindeki yük her zamankinden daha fazla. Hem ev işleri, hem iş hayatı, hem de çocuklarının geleceği için çabalayan annelerimiz, çoğu zaman kendi ihtiyaçlarını ertelemek zorunda kalıyorlar. İşte tam da bu yüzden, Anneler Günü sadece bir kutlama değil, aynı zamanda onların emeklerini ve fedakarlıklarını bir kez daha hatırlama ve takdir etme fırsatıdır.
Bir çiçek, içten bir sarılma, bir teşekkür sözü… Belki de en kıymetlisi, onlarla birlikte geçireceğimiz değerli zamandır. Çünkü annelerimizin en büyük arzusu, çocuklarının mutlu olduğunu görmek ve onların hayatlarında önemli bir yere sahip olmaktır.
Bu özel günde, aramızda olmayan annelerimizi de sevgi ve özlemle anıyorum. Onların bıraktığı boşluk asla dolmayacak olsa da, öğrettikleri değerler ve kalbimizde yaşattıkları sevgi sonsuza dek bizimle kalacaktır.